Sezon başından beri hazırlık maçlarıda dahil Fenerbahçe'nin en kötü oyununu oynadığı maçtı. Her hafta yaşanan sakatlıklar nedeniyle değişen kadro yine değişime ugrmıştı. Dia-Semih ve Bekir kulübeye gelirken yerlerini Özer, Bienvenu ve Orhan Şam almıştı. Geçen hafta orta alanda yerini alan Gökay Iravul'da orta alanda formayı kapmıştı. Fenerbahçe maça rakibi biraz tartarak başladı ve geliştirdiği ilk atakta Alex ve Baroni'nin aktardığı topu Caner'in düzgün bir vuruşla ağlara göndermesi ile 1-0 öne geçti. Bu dakikadan sonra karşı kale önünde 84 dakika etkili bir biçimde hiç gözükmedik. Galibiyeti getiren bu gol takıma adeta bir el freni görevini yaptı ve yoğun fikstür ve sakatlıklar düşünüldüğünde takımın skoru koruma güdüsü içerisine girmesi anlaşılabilir bir durum.
Kayserispor golün ardından Fenerbahçe'nin oyunu kendi yarı alanında kabul etmesi ile birlikte karşı kale önünde etkinliğini had safhaya çıkardı. Kale önünde çok ciddi pozisyonlar bulamamasına rağmen özellikle Amrabat'ın uzaktan şutları ile etkili olmaya çalıştılar. Bu dakikalarda Aykut Hoca'nın topa baskı yapın ve topu aldığınıza oyunu kanatlara yayın direktiflerini takımın uygulayabildiğini söylemek zor. Kayserispor özellikle ilk yarının ortalarına doğru ataklarını arttırsa da golü bulamadı ve ilk yarı 1-0 üstünlüğümüz ile geçildi. İkinci yarıda ilk yarının kopyası gibiydi. Fenerbahçe oyunu kendi yarı sahasında kabul ediyor, kale önünde etkili olamayan Kayserispor uzaktan şutlarına devam ediyordu. Her iki takımda 60. dakikadan sonra fiziksel olarak oyundan düştüler. Fenerbahçe sakatlıktan yeni çıkan Orhan Şam'ın yerine oyuna Bekir'i, yorgunluğu bariz bir şekilde gözlenen Alex'in yerinede Sezer'i oyuna alarak fiziksel direncini arttırmaya çalıştı ve maç bu şekilde devam ederek 1-0 üstünlüğümüz ile sona erdi. İkinci yarıda Bilica'nın eline çarpan topta penaltı Kayserispor lehine verilmeliydi ancak hakem Kuddusi olunca bu işler zor. Bir diğer penaltı iddası olan Orhan'ın elle oynama diye itiraz edilen topunda ise bana göre kasti bir hareket yoktu ve devam kararı doğruydu. Tüm bu defansif futblomuzda sıfır hata ile oynayan Yobo'ya bir kez daha selam olsun.
Fenerbahçe ilk 11'den en az 4 as oyncusunun sakatlığı nedeni ile oynayamadığı bu 4 maçlık periyodu olabilecek en iyi şekilde geçerek 10 puana ulaşmayı başardı. Manisaspor maçında son dakikada Semih'in pozisyonu gol değeri kazansa şu an 12 puana ulaşmış olucaktı. Bu 4 maçlık periyotta en iyi futbolunu Gaziantepspor deplasmanında oynayan Fenerbhaçe en kötü futbolunu ise Kayserispor deplasmanında sergiledi. Kayserispor ve Gaziantepspor deplasmanlarını rakipler bu kadar kötü durumda iken geçmek tüm bu olumsuz periyotun tek artısıydı. Şampiyonluk adayı takımların her iki deplasmandan toplam 6 puan çıkartacaklarını sanmıyorum. Şimdi önümüzde bizimle birlikte zirvede yer alan İstanbul Büyükşehir Belediye ile oynayacağımız maç var. Bu maç milli maç arası öncesinde ligin zirvesini de belirleyecek maç aynı zamanda. Bu maça daha fazla dinlenerek ve bazı sakat oyuncuları takıma dönmüş halde çıkıcak Fenerbahçe ve en önemlisi taraftarın müthiş desteğini arkasına alacağı (bayanların müthiş desteklerini saymazsak) ilk maçı olucak. İçeride taraftarı önünde, dinlenmiş bir Fenerbahçe'nin güzel bir futbolla üç puanı alacağına inanıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder