Seyircisiz oynama cezasının kaldırılıp bunun yerine kadınların ve 12 yaşından küçük çoçukların stadtlara alınmasının ilk uygulaması Fenerbahçe'ye nasip oldu. Fenerbahçe'li kadınlar ve çoçuklarda bazı takımlarımızın erkek taraftarlarının dahi ulaşamadığı seyirci sayısına erişerek bir rekor da kırdılar. Maç boyunca takıma ellerinden gelen en büyük gayretle destek oldular ve maç gerçekten boş tribünler yerine böylesi bir ortamda oynansın daha iyi sözünü taraflı tarafsız herkese benimsetmiş oldular. Maç boyunca destekleri için ben kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Maça gelicek olursak sahada geçen haftadan farklı olarak Mehmet Topuz'un yerine oynayan Dia vardı. Takım sakatlıklar nedeni ile kadroda pek değişiklik olmadan seyircinin önüne çıktı. Maç başladıktan sonra Manisaspor'un özellikle orta alanda uyguladığı pres ve kaptığı topları Simson ve Yiğit ile ileriye hızlıca taşıması Fenerbahçe defansına zor anlar yaşattı. Sakatlıklar kervanına maç içerisinde Selçuk'ta eklenince yerine Gökay Iravul dahil oldu. Orta alanda boy ortalamamız kısalırken pas organizasyonumuz nispeten arttı. Dia ve Caner ile karşı kaleye gitmeye çalıştık ama orta alanda topla buluşturmamız gereken Alex ve ileride bulunan Semih sıkı markaj altında maçı tamamladılar. Golümüz Caner'in maç içerisindeki belki tek olumlu bindirme ve pasında geldi. Alex'in çapraz koşusu ile defansı üzerine çekip arkada Dia'yı bomboş bıraktığı anda Caner'in asistine Dia, düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu.
İkinci yarıya skor avantajı ve seyircimizin desteği ile girdik. Bulacağımız tek gol bizi epeyce rahatlatıcaktı. Gol ararken bir yardım da Manisaspor tarafından geldi. Nizamettin Çalışkan ikinci sarıdan atılınca daha ikinci yarı başlayalı 5 dakika olmasına rağmen Manisaspor 10 kişi kaldı ve ibre Fenerbahçe galibiyetine doğru iyice belirginleşti. Ayağa paslarla oyunu kanatlara yayıp karşı kalede etkinliğimizi arttırmak yerine kötü pas tercihleri ve özellikle Caner'in kötü şut tercihi ve çalım sevdası nedeni ile golü bir türlü bulamadık. Sağ kanatta Bekir zaten bindirme yapamadığı için atak geliştiremezken sol tarafta da Caner bindirme yapan Ziegler'i beslemek yerine egoistçe terichler yapınca yavaş yavaş oyundan kopmaya başladık. Kırmızı karttan sonra oyuna giren Mehmet Güven'in orta alanda Manisaspor'un pas ve hücum organizasyonlarını yönlerdirmeye başlaması ile 10 kişi kalan Manisaspor ilk yarıda olduğu gibi yine kolayca orta alanı geçip karşı kale önünde etkili olmaya başladı. 2 maçtır iyi oyununu sürdüren Bilica, öncesinde Zieglerin uzaklaştırmakta geç kaldığı topa yaptığı hamle sonucunda Ömer Aysan'ın vuruşu Bilica'ya çarparakta olsa ağlarla buluştu ve durum 1-1 oldu. Golün Fenerbahçe için tek olumlu tarafı geldiği dakika ve rakibin 10 kişi olması olarak gözüküyordu çünkü sahada sergilenen oyun 2. golü atabiliriz ışığını vermiyordu. Kimse top almak ve oyunu yönlerdirmek için çaba sarf etmediği için ataklar başlamadan bitti. Manisaspor golü bulduktan sonra kontraatak futbolunu sürdürmeye devam etti ve başarılıda oldu. Önce Dia'nın yerine Bienvenu ardından sakatlıktan dönen Orhan'ın, Bekir'in yerine oyuna girmesi ile oyunu lehimize çevirmeye çalıştık ama başarılı olamadık. Semih'in direkten dönen şutu ve son dakikada Alex'in çektiği ve kaleciden dönen topu ağlara gönderen Semih'in diğer şutu ofsayt nedeni ile gol sayılmayınca maç 1-1 sona erdi.
Fenerbahçe çok kısa sürede 3 maç oynamak zorunda kaldı ve bu maçın ardından hemen Kayserispor ile karşılaşıcak. Sakatlıkların üzerine bu yoğun maç temposunda yaşanan yorgunlukta eklenince öne geçmesine rağmen puan kaybetmeyi normal görüyorum. Orhan ve tedbir amaçlı bu maçta oynamayan Emre'nin önümüzdeki maçta takıma dönmesi ile hem pas hem kanat organizasyonlarında bir artış gözlemleyeceğimizi düşünüyorum. 3 maçta 7 puan çokta kötü durmuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder