29 Aralık 2013 Pazar

Fenerbahçe 5 Kayserispor 1

 Fenerbahçe rakiplerinden sonra maçı oynayıp, ligi lider kapatması garanti şekilde sahaya çıktı. Galip gelip farkı korumak önemliydi, rakip Kayseri olunca galibiyet daha kolay gözüküyordu ama öyle olmadı. Özellikle ilk yarıda yanlış pas tercihleri ve son vuruşlardaki beceriksizlikler takımı frenledi. Gol gelmedikçe Kayserispor daha güvenli oynamaya başladı ancak oyunu maç boyunca kontrol edemedi. Karabükspor deplasmanında yerlerde sürünen Gökhan Gönül ilk yarı boyunca sayısız bindirme ile pozisyon hazırladı ancak golü bulamadık. Meireles uzun bir aradan sonra yeniden ilk 11'de idi ancak maç kondüsyonun eksik olduğunu gözlemledik.
İkinci yarıya da ilk yarıdan farklı başlamadı Fenerbahçe. Yine sağ kanattan yüklendi, yine pozisyonlara girdi. İlk yarıdan farklı olan bitiricilikti. Önce Gökhan Gönül penaltıyı aldı ve Baroni takımı öne geçirdi. Ardından Kayseri bütün defansın uyuduğu pozisyonda Bobo ile golü buldu. Golün santrasından sonra Kuyt kesti Sow muhteşem vurdu ve o dakikadan sonra Fenerbahçe freni boşalmış kamyon gibi Kayserispor'un üstüne gitmeye başladı. Maçın en iyilerinden Topal ile golü buldu, Emenike ile müthiş bir gol daha buldu derken Caner yılın golünü atarak perdeyi kapadı. Kayserispor golü bulduktan  sonra ortaya konan futbol gerçekten takdire şayandı. Daha fazlasını da bulabilirdik. Her iki kanadı müthiş kullanmamız, gol atma istegimiz ve en önemlisi mücadelemiz ilk yarıyı lider bitirmemizi sağladı. 


Fenerbahçe bu galibiyet ile hem fark erir diye umutlananlara gereken cevabı vermiş oldu hem de şampiyonluk için ne kadar istekli olduğunu herkese gösterdi. Tek tek oyuncularının müthiş istek ve arzusu hem lig genelinde hem de bu maçta farkın oluşmasını sağlayan temel unsurlar. Ersun Yanal'ı ve takımı tebrik etmek lazım. İkinci yarı aynı ciddiyet ve istekle ligi şampiyon bitirip herkese gereken cevabı vermeliyiz. Maçta tribünden yükselen tezahüratlar gereken mesajları içeriyordu. Hem devre arasına hem yeni yıla lider giriyoruz. Allah bozmasın, daha güzel günler görelim.

23 Aralık 2013 Pazartesi

Kardemir Karabükspor 2 Fenerbahçe 1

Fenerbahçe sezonun en kötü futbolunu oynayarak 3 puan kaybetti Karabük'te. Zemine, hakeme bahane bulunabilir ama bunların hepsi takımın isteksizliğini ve özellikle ikinci yarıdaki oyundan düşüşünü açıklamıyor. Bireysel hataların yanında performans eksiklikleri ve Alper-Webo değişikliği ile orta sahanın tamamen, hücuma hızlı çıkan Karabükspor'a teslim edilmesi bu mağlubiyetin nedenleri arasında. Oyun 1-1 iken sahanın yine en iyilerinden olan Alper'in çıkması, ilk golde topu kaptırarak golü yememize neden olan, sahada ayakta duramayan Baroni'nin ise oyuna devam etmesi gerçekten şaşırtıcı idi. Üstelik daha önceki maçlarda Webo'nun girşiyle rakip kalede yakalanan etkinlikte bu maç yakalanamadı. Kısaca Fenerbahçe daha önceki maçlarda yapmış olduğu hiç bir doğruyu bu maç yapamadı. 

Zeminin belli bölümleri buzla kaplı idi, bunun oyuna etkisi tartışılmaz. Karabükspor'un bu zemine olan yatkınlığının özellikle ikinci yarıda işleri ne kadar zorlaştırdığı ortada. İlk yarı boyunca Fenerbahçe'nin ayakta durmakta zorlandığı buzlu zemin üzerinde Karabükspor dribling de yaptı, ver-kaç da yaptı kısaca yapılması gereken tüm doğruları ortaya koydu. Baskı o kadar yoğunlaştıki, bir ara 10 kişi kaldığımızı düşündüm. Caner'in elle kestiği pozisyon penaltıya sebebiyet vermese dahi Karabük yüklenmeye ve gol aramaya devam edicekti. Nitekim golü bulduktan sonra da geri çekilmedi ve hücum yapmaya devam etti. Caner'in girdiği sayısız kademe ve Volkan'ın kalesinde kurtardığı en az 3-4 net pozisyon farkın açılmasını önledi. Gökhan Gönül'ün en kötü Fenerbahçe performansı ne diye sorulursa ben artık bu maçı örnek göstericem. Jugurtha Hamroun karşında adeta sahadan silindi. 1-2 iyi performans haricinde takım kötüydü ve yenilgiyi hak etti.

Fenerbahçe,Galatasaray'ın galip gelmesiyle puan farkını 8'e düşürmesinden dolayı asla paniklememeli ve Kayserispor'u yenerek lig arasına moralli ve avantajını koruyarak girmeli. Galatasaray'ın deplasman performansı hala bizim gerimizde ve Avrupa kupalarındaki maçları göz önüne aldığımızda konstrasyon sorunu yaşayacaklarını söyleyebiliriz. Fenerbahçe sadece 1 maç kaybetti, tüm takımın hatalı ve yetersiz performansları yüzünden. Ersun Yanal'da hata yaptı Karabükspor'un hücum gücünü küçümseyerek. Hızla ilerlemeli ve önümüze bakmalıyız. Takım yine mağlubiyet alabilir ancak bu yetersiz performans mağlubiyetten daha sıkıntı verici. Geçen yıllara baktığımızda daha iyi bir deplasman galibiyeti yüzdesi yakaladık, bunun sürdürmek istiyorsak eski mücadeleci futbola hızla geri dönmeli ve taktiksel planlarımıza 1-2 ekleme yapmalıyız.Avantaj hala Fenerbahçe'de.

8 Aralık 2013 Pazar

Çaykur Rizespor 1 Fenerbahçe 2

İyi giden Fenerbahçe'ye karşı kötü güden Rizespor, karşılaşmak istemeyeceğiniz bir zamanda rakip oldular. İlk 20 dakika Fenerbahçe, değil  deplasmandaki, belki de tüm sezon boyunca en kötü furbolunu oynadı. Gökhan ve Caner ileri çıkamadı, Alper ve Baroni orta alanda birbirlerinden koptu ve Mehmet Topal defansın hata üstüne hata yapması nedeniyle iyice geriye yaslandı. Ayakta duran kimse yoktu ve Rizespor'un golünün gelmesi gecikmedi. Golden hemen sonra 2. gol geliyordu ancak Fenerbahçe şanslıydı. Golden sonra oyunu biraz dengeler gibi oldu Fenerbahçe ve Rizespor'da depoda olan benzinin yarısından fazlasını ilk 20 dakikada tüketmişti. Golü bulmuştu ama kalan 70 dakika ne yapıcaktı? İlk yarı biterken Baroni'den muhteşem bir frikik geldi, twitter'da günah çıkarma seansı da başlamış oldu. Fenerbahçe yorulan ve geriye yaslanan Rizespor karşısında istediğini almıştı. Devre kötü oyuna rağmen 1-1 ve Fenerbahçe ikinci yarıda golü bulucağından emindi. 

Fenerbahçe'nin ikinci yarı imdadına sakatlanan  Kweuke yetişti. Rizespor'un golünü atan ve Alves ile Egemen'i ilk yarı boyunca perişan eden Kweuke sakatlanınca ibre Fenerbahçe'ye doğru döndü. Bu sakatlıktan sonra Rıza Çalımbay forvet oyuncusunun yerine Sezer'i defansa alınca Ersun Yanal ilk defa fazla risk almadan Webo'yu oyuna alıp gol hamlesini yaptı. Webo merkeze, Kuyt arkasına Emenike sağ kanada, Sow ise sol kanata yerleşti ve özellikle Baroni forvetleri beslemeye ve ileriye doğru hamleler yapmaya başladı. Golün geliceği belliydi ama zamanı ve kimin tarafından atılacağı belli değildi. Baroni ortaladı Rizespor yapması gereken en son şeyi yapıp Webo'yu boş bıraktı ve Fenerbahçe 6. deplasman galibiyetine de böylece ulaşmış oldu. Golden sonra gerisi oyunu soğutmaya ve skoru korumaya yönelik hamleler arasında geçip giden zamandı. 

Fenerbahçe kötü başladığı bir filmin sonunu daha mutluluğa çevirmeyi başardı. Ersun Yanal'ın forveti 4'leme hamlesi bir kez daha başarılı oldu. Fenerbahçe rakipleri ile puan farkını korurken yine yenik durumdan galip duruma geçerek moralleri yerle bir etti. Son dakika golleri rakipler üzerinde nasıl yıkıcı etkiler yapıyorsa, Fenerbahçe üzerinde de ekstra bir güven duygusu yaratıyor. Kötü oynuyoruz ama bir gol atarsak ikinciyi zaten buluruz özgüveni ve rahatlığı. Aykut Kocaman yönetiminde 2012-2013 sezonu boyunca toplam 6 deplasman galibiyeti alan Fenerbahçe, Ersun Yanal yönetiminde 2013-2014 sezonunda henüz 14. haftada bu rakama ulaşmış oldu. Geçen yıl ya kaybettiği ya da berabere kaldığı deplasman maçları nedeniyle şampiyonluğu kaybeden Fenerbahçe bu yıl Konyaspor maçı hariç sürekli kazanarak şampiyonluğu ne kadar istediğini de göstermiş oldu.

1 Aralık 2013 Pazar

Fenerbahçe 3 Beşiktaş 3 / İşte Süper Lig Bu

Son yıllarda izledğim en zevkli derbiydi, iki takımın da hakkını vermek lazım. Bireysel hatalar, hakem hataları yanında takım halinde direnç ve yine bireysel mükemmel performanslar vardı. Fenerbahçe orta alanı geçen hafta tribünde geçiren ancak takım planlamasında her zaman ilk 11'de yer alan Mehmet Topal & Meireles ikilisine yeniden teslim etmişti. Mehmet Topal yine sahanın en iyilerinden biriyken Meireles yine arkadaşlarına ihanet etti. Uzun uzadayı bu pozisyonu irdelemeyeceğim ancak maç Fenerbahçe adına beraberlik ile sonuçlandıysa bunun tek sorumlusu Meireles'tir. Yenilen gollerdeki defans ve kaleci hatalarına rağmen Fenerbahçe, 11 kişi mücadele etse  bu sorunların üstesinden gelirdi. Nitekim ikinci yarı 10 kişi ile bu işi neredeyse başarıyordu. 

Bobo'dan sonra Almeida yeni belalımız oldu. Fenerbahçe'nin 10 kişi 2-1'i yakaladığı dakikalardan sonra 2 pozisyonda Beşiktaş soyunma odasına 3-2 önde gitti. Fenerbahçe'nin sezon boyunca devam eden müthiş presi, birbirini takip eden 2 pozisyonda Beşiktaş tarafından kırıldı. Arka tarafta yakalanan dağınık defansa, Gökhan ve Volkan'ın rezalet performansları eklenince Beşiktaş, Fenerbahçe'nin presine karşılık yapılacaklar listesini kamuoyuna açıklamış oldu. Bununla birlikte özellikle ikinci yarıda Fenerbahçe'nin 10 kişi ile Beşiktaş'ı sahadan silmesi gerçekten müthiş bir fizik kalitenin ürünü. Ersun Yanal hakkında hep bilimsel çalışır, takımlarını iyi çalıştırır söyleminde bulunulur ancak sahada neredeyse 3-4 tane 30 yaş üstü adamla bu baskıyı uygulamak gerçekten muhteşemdi. Kuyt ile Fenerbahçe beraberliği yakaladı. Sayılmayan bir gol ve verilmeyen bir penaltı da cabası. Bu maçta konuşmak istediğim en son kişi Cüneyt Çakır. Benim için maçın en iyisi Alper Potuk'tu. Fenerbahçe kariyeindeki en iyi performansı ortaya koydu. Emre ve Meireles artık ilk 11'den uzaklaşırken Alper ve Salih ilk 11'e girmeli.


Fenerbahçe belki maçı kazanmadı ancak taraftarların evlerine galibiyet almışçasına mutlu gittiğini söyleyebiliriz. Bu mücadeleyi gösterdiklerinde kaybedecekleri maç sayısı çok azdır. Bununla birlikte 10 kişi delicesine oyunu forse etme noktasına nasıl geldik gerçekten çok merak ediyorum. Maçı izlerken suratıma salakça bir gülümseme yerleşti. Fenerbahçe gerçekten iyi yolda. Aç kapıyı Veysel Efendi, gerçekten Fenerbahçe geliyor.