Bu sezonun lige en iyi giriş yapan iki takımı karşılaştı 5. haftada. Kadıköy'e dönüş cezası bitince taraftarda tribündeki yerini aldı. Maç öncesi Fenerbahçe'de Gökhan ve Mehmet Topuz'un takıma dönmesi ile daha dengeli bir oyun izleyeceğimizi tahmin ediyorduk. Rotasyon her anlamda takımda gözleniyordu ve Stoch ilk kez 11'de yerini alırken defansta Bilica'nın yerine Bekir, orta alanda Gökay'ın yerine topuz solda Caner'in yerine Stoch yer alıyordu. Asıl değişiklik bu sezon zaman zaman izleyeceğimizi umduğumuz sağ bek Orhan sağ açık Gökhan Gönül dizilişi ile oldu. Takım bu yeni kadro ve dizilişle iyi bir takım olan İbb karşında mücadeleye başladı. İlk 5 dakikanın ardından İbb oyunun hakimiyetini eline aldı ve sağ kanattan gelmeye başladı. Sağ kanatta Orhan-Gökhan uyumsuzluğu hem defans hem ofansta kendini gösteriyor, sağ kanattan atak geliştiremeyen Fenerbahçe aynı kanattan rakibe pozisyon vermeye devam ediyordu. Tüm bu uyumsuzluk üzerine ileride Semih ile topu buluşturamayan Fenerbahçe, Alex'te markaj altında kalınca birden sıradan bir takım haline geldi. Fenerbahçe'nin pas organizasyonunu ve topu ileri taşıyacak ya da topu ileride tutucak adamlarını etkisiz hale getiren İbb, presle kaptığı topları hızla kullanarak kale önünde etkisini arttırdı. Nitekim bu pozisyonların birinde yaratıcılığını!! kullanan Bekir'in ceza sahası içerisinde kalabalığa aldırmadan verdiği pas ile İbb gole yaklaştı ancak Fenerbahçe bu pozisyonu hela pozisyonu alan Bekir'in aksine mücadeleye devam eden Volkan Demirel sayesinde atlatmayı başardı. Orta alan ve sağ bek ile başlayan bu uyumsuzluk defansta da hatalara sebep vermeye başlayınca Aykut Hoca daha ilk yarının ortalarında Sezer ve Bienvenu'ya ısınmalarını söyledi. İlk yarıyı 0-0 ancak rakibin baskısıyla geçiren Fenerbahçe'nin ikinci yarıya oyuncu ve diziliş değişikliği ile başlıyacağı ortadaydı.
İkinci yarı ilk yarı etkisiz kalan iki isim Orhan ve Semih kenara gelirken Sezer ve Bienvenu oyuna dahil oldu. Gökhan Gönül asıl pozisyonu olan sağ beke, Mehmet Topuz orta alandan sağ açığa kayarken Sezer orta alanda Baroni'nin yanında defans ile Alex arasında köprü vazifesini aldı. Bu değişiklik meyvesini o kadar çabuk verdi ki, Fenerbahçe, Stoch ile ikinci yarının hemen başında 1-0 üstünlüğü ele aldı. Klasik bir Stoch golü olan bu pozisyonda ilk yarıda denemelerde başarısız olan Stoch bu kez ağları buldu ve Fenerbahçe rahatladı. Ardından oyunun ve topun sahibi olmayı sürdüren Fenerbahçe kaptanın mükemmel vuruşu ve ardından Gökhan'ın golü ile maçı 3-0' a taşıyarak iyice rahatladı. Bu rahatlık bize fazla bir güven duygusu vermiş olacak ki, İbb'nin ve ligin en formda golcülerinden biri olan Webo'nun iki golü ile bir anda maç yeniden tehlikeye girdi. Hemen akabinde Caner'in düşürülmesi ile kazanılan frikik atışını bu sezon gerçekten bir başka oynayan Baroni gole çevirince maçı 4-2 kazanan Fenerbahçe, milli maç arası öncesinde ligi zirvede bitirdi.
Takımın 5 maçta 13 puan toplayarak ligi iyi bir giriş yapması gerçekten güzel. Üstelik bunu çokça sakat oyuncularının yokluğunda ve zor deplasmanlarda gerçekleştirdi. Kötü oynayanlar ve yerini yadırgayanlar ile formsuz olanlar olsa bile herkesin forma şansı bulduğu bu dönemde takımın bütünleşmesi ve geçen seneden beri devam eden kazanma azmini devam ettirmesi gerçekten önemliydi. Emre ve Serdar Kesimal'ın takıma dönüşleri ile takımın kadro derinliğini açıkça hissedeceği ortada. Yaşanan olumsuzluklar elimizden birçok şeyi aldı götürdü ama geriye pes etmeyen ve mücadele gücünü hep yüksek tutan bir takımı da bıraktı. Tüm bu sürecin özellikle derbi maçlarda daha güçlü bir Fenerbahçe yaratıcağını yakında gözlemliyeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder