Barcelona'yı elerken farklı bir planı yoktu Chelsea'nin ve finale gelirken üstelik resmen olmasada bir deplasman maçında Münih' karşı ilk hamleleri de savunma oldu. Hocanız İtalyan Di Matteo olunca temel felsefeniz gol yemeyelimde birşeyler yaparız oluyor. Maç boyunca oyunun hakimi Bayern Münih olmasına rağmen sonunda kupaya uzanan taraf Chelsea oldu. Maç uzun süre 0-0 gidince son dakikalarda bu kadar hareket beklemiyorduk ancak önce Müller ardından Drogba çok güzel iki kafa vuruşu ile maçı uzatmaya taşıdı. Drogba neredeyse kahramanlıktan hainliğe gidicekken imdadına penaltı kaçırma uzman Robben yetişti ve maç penaltılara kaldı. Son penaltıda yeniden kahraman olma şansını Drogba geri çevirmedi ve kupa mavilerin ellerinde Abraham'ın gülücükleri arasında havaya kalktı.
Münih kötü oynamadı ama fırsatlarıda Robben ve Gomez ile harcadı. Üstüne penaltılarda felaket bir performas sergileyince ibre tamamen Chelsea'ye döndü. Önce Manchester şimdi Chelsea, Almanlar'ı üzen taraftı. Chelsea çok dominant bir performans sergilemedi belki ama defans performansları ve 1-0 geriye düştükten sonraki mücadeleleri kupayı getiren ana etkenlerdi. Real Madrid ve Barcelona beklenirken final Chelsea ve Münih mücadelesine kaldı ama ilk 30 dakika hariç onlarda finalin hakkını verdiler. Geriye 2 kupayı ve evinde Şampiyonlar Ligi'ni kaybeden Münih, ligi 6. bitirip yerine hoca aranan Di Matteo ile kupaya uzanan Chelsea ve Chelsea'nin şampiyonluğu ile Uefa Avrupa Ligi'nin yolunu tutan Tottenham'un üzüntüsü kaldı. Birileri sevindi, birileri üzüldü, maç gitti geldi ve uzun zaman hafızalardan çıkmayacak 2012 Şampiyonlar Ligi Finali böylece geride kaldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder