29 Eylül 2009 Salı

Frank Rijkaard ve B Planı


Güzide spor basınımız her hafta ögütülücek bir konu ve idam edilecek bir kişi bulmakta hiç sıkıntı çekmiyor. Bu hafta kurban Frank Rijkaard ve olmadığı iddaa edilen ''B Planı''. Uzun haftalardır beklenilen Galatasaray'ın puan kaybı neticesinde pusudakiler hemen ateşe başladı. Kadro böyle mi çıkar, bu niye ilk 11'de, ikinci yarı değişiklikte geç kaldı ve en önemlisi böyle durumlarda Rijkaar'ın bir ''B Planı'' yok. Evet Zico'ya stajer, Lucescu'ya çingene diyicek kadar abukluk sınırlarını zorlayan spor basınımız Şampiyonlar Ligi'ni kazanmış ve Barcelona'yı çalıştırmış birisinin oyun üzerinde tek planının olduğunu ve bu plan başarısızlıkla sonuçlanırsa Galatasaray için puan kaybının kaçınılmaz olduğunu iddaa ediyorlar. Bu tezlerinide oyuna girmeyen oyuncuları göstererek ya da ilk 11 başlayan oyuncuların yanlışlığını öne sürerek destekliyorlar. Galatasaray kötü oynamış ya da rakip direnç göstermiş ve Galatasaray'ı durdurmuş olabilir. Tüm bunlar ilk puan kaybında Galatasaray'ın mevcut oyun felsefesini tümden kötü olacak şekilde nitelendirilmesini gerektirmez. Futbol yorumlarında en fazla nefret ettiğim şey olan bu değilde bu niye burda oynuyor mantığı ise tümden saçma. Bir tane antreman izlemeden o niye orda oynuyor bence yetersiz demek, boş konuşmaktan öte bişey değil. Uğur'un oynadığı yeri yanlış bulanlar ya da o niye oynuyor diyenler aynı oranda rotasyon sürecinde galibiyetler gelirken takımı öve öve bitiremeyenlerdi. Galatasaray ne galibiyetler alırken süpersonicti ne de ilk beraberliğini aldığı lig maçında nitelendirildiği kadar yetersiz. Hele; Barcelona gibi üst düzey bir takımı çalıştırmış, Avrupa'nın en zirve kupasına uzanmış ve futbol tarihinin en önemli figürlerinden birisine; ''Rijkaard takım kazanırken iyi ama yenik durumda ya da berabere iken oyuna müdahale edicek bir planı yok.'' demek çok çoçukça duruyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder