24 Kasım 2012 Cumartesi

Marsilya 0 Fenerbahçe 1

Fransa'ya giderken 1 puan işimizi görüyordu. Onun için temel planın, savunma planı ile yakalarsak bir gol olacağı sır değildi. Oyun planı son 10 dakikada geriye yaslanmamız dışında iyi işledi ve 1 puan yeterken 3 puan ile hem turu hem liderliği garantiledik. Bir üst turda deplasman maçıyla başlayacak olmamız avantajıda cepte. Maçın genelinde iyi koşan ve yardımlaşan bir Fenerbahçe vardı. İk golü atana kadar Marsilya'ya çok az pozisyon verdik. Gökhan'ın klasikleşen aşırtmasında sezonun formda isimlerinden Bekir kendisinden beklenmeyecek derecede güzel bir vuruşla golü bulduğunda işler tamamen bizim lehimize dönmüştü. İkinci yarı Fenerbahçe daha fazla geriye yaslanan bir oyun ortaya koydu ve bu taktik son dakikalarda ilk maçtaki gibi başımıza iş açabilirdi. Fenerbahçe'nin artık önünde taktik açıdan geliştirmesi gereken tek konu skor avantajını ele geçirdikten sonra oyun planını defansif anlamda değiştirmemesi olmalı. Takım halinde fazlasıyla yardımlaşan ve koşan Fenerbahçe, defans ve takım savunması kurgusunuda geriye yaslanmaktan çıkartmalı. Temel hedef baskıyla birlikte top kazanma ve alan savunması olmalı. Aksi takdirde orta alana kadar hiçbir direnç ile karşılaşmayan rakip takımın kale önünde durdurulması daha zor. 


Deplasmanda hem de Almanya ve Fransa gibi Avrupa'nın en zor deplasmanlarında üst üste galibiyetler almak Fenerbahçe açısından çok önemli. Ligde de bu oyun anlayışı devam ettiğinde deplasman karnesinin hızla değişeceğini söyleyebiliriz. Caner'i, Eskişehir deplasmanında sonra çok hırslanmış gördüm. Takıma hızla ileriye taşımada ve rakip kalede şut tehdidi yaratmada en önde olan isimdi. Aykut Kocaman, koşu mesafesi ve tekniği Baroni'den daha iyi olan Caner'i bu bölgede denemeli. Asıl mevkisi genç milli takımlarda da uzun yıllar burasıydı. Caner'in Sow'un arkasına Stoch'un sol kanata gelmesi Fenerbahçe'nin rakip sahada hücum gücünü muazzam arttırır. Son maçta artık Recep Niyaz'ı ilk 11 izleme şansımız olucak, Aykut Kocaman'da bunun sinyallerini verdi. Hem takımda üzerine aşırı yük binen (Hasan Ali, Kuyt, Gökhan, Sow) gibi isimler dinlendirilir, hem de diğer oyuncuların maç kondüsyonu ve Avrupa Ligi tecrübesi yaşamaları sağlanır. Bu sezon hiç oynamayan Özgür Çek, Serkan Kırıntılı gibi isimlerle birlikte ben niye oynamıyorum diye sızlanan Bienvenu ve Semih içinde iyi bir fırsat olur. Avrupa kadrosunda isimleri bildirilmeyen Salih ve Sezer Öztürk'ün ise Pendik maçında forma şansı bulacaklarını düşünüyorum. Fenerbahçe artık lige dönerek puan farkını kapamaya ve liderliği ele geçirmeye çalışıcaktır. Bu kadro sakatlık sorununu da aştığına göre ligde bir seri yakalamanın hesaplarını yapmaya başlamalı. Pfdk'nın art niyetli kararlarına rağmen Gençlerbirliği maçı, bu serinin başlangıcı için iyi bir fırsat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder