9 Kasım 2012 Cuma

Fenerbahçe 2 Ael Limassol 0

Fenerbahçe uzun bir aradan sonra Egemen Korkmaz haricinde ideale yakın kadrosu ile sahadaydı. Orta alana Meireles, defansa ise Yobo'nun gelmesiyle Aykut Kocaman'ın elide rahatlamış oldu. Her iki oyuncu ciddi sakatlıklardan dönmüş olmalarına rağmen fark yaratmayı başardılar. Buna önlerinde son yıllarda izlediğim en kuvvetli Fenerbahçe forveti olan Sow ve sezonun en akıllıca transferi Kuyt eşlik edince galibiyet zaten kendiliğinden geldi. Direkten dönen topların yanı sıra Baroni ve Stoch'un kaçırdığı pozisyonlar ön alanda üretkenliğin meyveleriydi. Özellikle Topal-Meireles ikilisinin orta alanda oyun ve alan parselizazyonu konusunda üst düzey olmaları, hem defansı rahatlattı hem de Baroni'nin daha rahat hücuma katılmasını sağladı. Aykut Kocaman bu maçta 10 dakikalık bir süre Baroni'nin mevkisinde Meireles'i denedi ki, bu ileriye doğru daha farklı bir dizilişin planı olarak gözüktü. İkinci yarı Recep Niyaz'ın oyuna girmesi önemliydi, yine sezon başından beri gerek milli takım gerekse Fenerbahçe'de her maç sahada olan Hasan Ali Kaldırım'ın ikinci yarı oyundan alınarak dinlendirilmesi doğruydu. Hasan Ali maç boyunca uzun toplarla Stoch'u besledi ve en az 3-4 kez geriden bindirmeler ile hücuma katkıda bulundu. Maç tecrübesi arttığında birçok kişinin aksine Fenerbahçe açısından vazgeçilmez olacağını düşünüyorum. Burada asıl sıkıntılı nokta, Hasan Ali'nin yerine giren Caner'in formsuzluğu, hatalı pasları ve çalım atmak isterken kaptırdığı top sonrası yaptığı faul neticesinde gördüğü sarı kart idi. Sol bek rotasyonunda ikinci alternatif Caner yerine Özgür Çek olmalı. Takımın geçirdiği çalkantılı dönem nedeniyle gerek Özgür Çek gerekse Salih Uçan(ismi bildirilmemiş) ve Recep Niyaz forma şansını yakalayamadı. Bu oyunculara en azından teker teker as kadro içinde şans tanınmalı ya da Marsilya maçı sonucu gruptan çıkma garantilendiğinde içerideki B.Mönchengladbach maçında 90 dakika şans verilmeli.

Sow maç boyunca istekliydi. Rakip defansın çekme ve itmelerine rağmen pozisyonları sürekledi. İlk yarı çok akıllıca bir hareketle golünü attı, ikinci yarı rakibi oyundan attırdı. Bu adama sakat diyeni Allah çarpar. Hem Sow'un hem Kuyt'un sezon başından itibaren uyumu ve attıkları goller düşünüldüğünde, Semih Şentürk'ün eşinin twitter'ı aracılığıyla, Bienvenu'nün ise kendi twitter adresinden biz niye oynamıyoruz diye fereyan etmeleri şaka gibi. Ya Fenerbahçe maçlarını izlemiyorlar ya da kendilerini dev aynasında görüyorlar. Fenerbahçe'nin Akhisar ve Ael maçlarında aldığı galibiyetlerle soluklandığını söyleyebiliriz. Oyun henüz istenilen ritimde değil ama hem takımın hem de Aykut Kocaman'ın sezon başından beri rahat bırakılmadığını da belirtmek gerekiyor. Sakatlık olmadığı sürece Fenerbahçe ön alan baskısını biraz daha uzun sürelere yaydığında galibiyetler devam edicektir. Takımın önünde şimdi zor bir maç olan Orduspor maçı var ki, Orduspor, Aykut Kocaman'ın belirttiği antrenör takımın vücut bulmuş halidir. Hector Cuper, Fenerbahçe'yi zorluyacaktır pazar günü. Bu maçtan alınacak galibiyet önümüzü daha net görmemizi sağlar ancak galibiyet için performansolarak Ael maçının üstüne çıkılması gerekli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder