Fenerbahçe dün akşam oyun açısından çok iyi bir görüntü vermesede galip gelmesini bildi. 1-0'lık galibiyet bizi liderliğe taşırken maçın özellikle 20. ile 60. dakikaları arasında oynanan oyun ise tehlikenin halen devam ettiğinin açık bir göstergesiydi. Mehmet Topal ve Gökhan Gönül'ün sakatlıktan dönüp, ilk 11'e dahil olmalarına rağmen, Selçuk, Topal, Baroni üçlüsü ile Fenerbahçe orta alanda hem top tutmakta hem de pozisyon üretmekte zorlandı. Bekir ve Egemen'in mükemmel oyunlarına, Volkan'ın süperstar performansı eklenmese skor bizim aleyhimize olabilirdi. Özellikle ileri 3''lünün (Caner, Sow, Kuyt) sürekli yer değiştirerek oynamasına rağmen, rakip takım defansının 60. dakikaya kadar çok ciddi bir efor sarffettiğini söylemek güç. Sahada atmaktan çok tutmaya gelmiş bir takım görüntüsündeydik. Grup maçları ve lig statüsünde oynanan bir organizasyonda deplasmanda 1 puanı, daha doğrusu yenilmemeyi hedeflemek mantıklı ama bu hamle Ael karşısında doğru değil.
Daha üretken bir orta saha ile birlikte özellikle kanat organizasyonları hedeflenebilir, erken gol bulup rakibin çabuk pes etmesi sağlanabilirdi. İkinci yarı oyuna giren Krasiç ve Stoch'tan özellike Krasiç'in sahada varlık gösterememesinden sonra Aykut Kocaman'ın bu konuda haklı olduğunu düşünmeye başladım. Krasiç'in bu haliyle kadroda olması bile büyük bir lütüf. Aynı durum orta alanda Salih içinde geçerli sanırım. Geçen hafta yaşanan kadro sıkıntısında dahi ilk 11'e girememesi ve Selçuk Şahin'in sürekli 11 oynamasının nedeni Salih'in performans yetersizliği. Sol bek Hasan Ali Kaldırım ve sol açık Caner'in maçtan maça dalgalanan performansları da cabası. Mehmet Topal ve Gökhan sakatlıktan dönmeleri nedeniyle istenilen seviyede değillerdi. İleride çok yanlız kalan Sow ile ilk haftalardaki performansını aratan Kuyt maçın idare eden adamlarıydı. Bekir'in geriden topla çıkışları ve Egemen ile uyumu mükemmeldi, bazen Bekir'e haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Hava toplarında mükemmel oynayan ve golü atan Egemen maçın bir diğer yıldızıydı. Golün hemen ardından daha uzaktan ve daha sert yaptığı kafa vuruşu ile neredeyse 2. golünü atıcaktı. Son 2 maçın hatta sezon başından beri, sakatlık dönemi hariç performansını sürekli üst düzey tutan Volkan Demirel ise maçın en iyiysiydi. Kariyerinin en iyi sezonunun sinyallerini vermeye devam ediyor. Geçen hafta Bursaspor karşısında kurtarışlarıyla beraberliği getiren Volkan, dün akşamda kurtarışlarıyla Fenerbahçe'nin galibiyetinin en önemli mimarlarındandı. Fenerbahçe liderliği ele geçirdiği bu grupta içeride Ael'i tekrar yenip, B.Mönchengladbach'tan 1 puanı aldığında bir üst tura adını yazdırır. Hem Avrupa'da bir üst tur hem de ligde şampiyonluk için daha fazla mücadele ve üst düzey performanslar gerekiyor. Dün akşam Fenerbahçe kötü oynarken de kazanabileceğini gösterdi. Şampiyonluk ve başarı için kötü oynarken de kazanmak gerekir ama bunu ana karakter haline getirmeden.Ael karşısında alına bu galibiyet sadece Fenerbahçe adına değil Türkiye adına da sevindirici.Ülke puanı açısından Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile çekiştiğimiz düşünüldüğünde bu galibiyet 3 puandan daha fazlası demek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder