Türkiye Futbol Fedarasyonu 29 Haziran 2011'de olağan genel kurulunu yapıcak ve Mahmut Özgener'in yeniden aday olmuyacağını açıklaması ile tartışmalar yeniden alevlendi. Mehmet Ali Aydınlar ve Göksel Gümüşdağ adaylıklarını açıkladılar. Mehmet Atalay'ın adaylığını açıklaması da bekleniyor. Türkiye'de futbolda sürüp giden mevcut bir hoşnutsuzluk halinin vücut bulmuş şeklidir TFF. Kimseye yaranamaz, hep şampiyonu kollamakla suçlanır ve başarısızlıklarını örtmek için basın karşısına geçen yöneticilerin hakemlerin ardından taraftar önüne attıkları ikinci yem de her zaman fedarasyon olur. Mevcut yönetimin zaman zaman hataları olmakla birlikte bilinçli bir infaz kurumu olduğunu düşünmedim ve Mahmut Özgener'in görevine devam etmesini bekledim. Başkan küfürlerden ve suçlamalardan bunaldığını söyleyerek adaylığını koymadı ve sezonun kapalı olduğu bu dönemde futbol piyasasının 1 numaralı gündemi seçimler.
Medyada tartışılan acayip durumlar var. Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray'ın ortak hareket ederek Fenerbahçe'nin fedarasyon üzerindeki etkisini kırmaya çalıştığını ve Göksel Gümüşdağ'ı destekleyeceklerini söylüyorlar. Aynı Gümüşdağ için Aziz Yıldırm'ın kulüpler birliğinde yardımcısı olduğunu ve Fenerbahçe'nin sözünden çıkmayacağını, bu yüzden aynı kulüpler tarafından istenmediğini içeren haberlerde var. Göksel Gümüşdağ'ın olayında kafayı kaldırdığımızda yine Fenerbahçe üzerinden şekillenen bir Mehmet Ali Aydınlar tartışması var. Burada dönen hikaye ise Aziz Yıldırım'ın, Mehmet Ali Aydınlar'ı desteklemeyeceği çünkü kulüp içerisinde başkanlık için kendisine rakip gördüğü ve güçlenmesini istemediği iddaları var. Tam tersi olarak Mehmet Ali Aydınlar'a destek vermek istediği ancak zaten bilinçli bir şekilde gündemde tutulan Fenerasyon iddalarının gelecek sezon için takımı olumsuz etkileyeceğini düşündüğünden çekimser kaldığı yorumlarıda var. Fenerbahçe bu iddaları yalanlayan bir açıklamayı sitesinden açıkladı. Ortalık iddaa, duyum ve yorumdan geçilmez oldu.
Tüm bu kargaşanın arasında gözden kaçan bir durumda herkesin gözünü Ankara'ya çevirmiş olması. Ankara'da dayın var mı noktasında her adayın eli güçlü ve herkes Ankara'ya daha yakın olduğunu ve desteğini de aldığını söylüyor. Özerk bir fedarasyon olan ve Fifa'nın tüm dünyada siyasetçileri uzak tutmak için çaba harcadığı ve gerektiğinde ülke milli takımlarını organizasyonlardan ihraç ettiği bir ortamda bizde alenen herkesin Ankara'ya dönmüş olmasıda çok ilginç. Fifa rüşvet skandalları ve seçimlerin ardından gelen imaj düzeltme çabaları ile meşgul olabilir ancak nihayetinde siyaset ile bu kadar içli dışlı bir oluşum uzun vadede bizim aleyhimize. Seçime kadar ne olacağını izleyip görücez ancak kesin olan şu ki fedarasyon üzerindeki tartışmalara bizde hiç bitmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder