7 Eylül 2010 Salı

Türkiye 3 Belçika 2

Bu elemelerde de rahat bir maç izleyemeyeceğimiz ortaya çıktı Hiddink tercihleri ile Fatih Terim'e rahmet okutur konumda büyük bir hayalkırıklığı içerisindeyim açıkçası. Tuncay'dan forvet performansını her maç ısrarla bekliyoruz, Avrupa'nın en iyi orta saha oyuncularında birini kadroya alma ihtiyacı bile duymuyoruz sahada Aurelio ve son dakikalarda skoru korumak için Selçuk'u sahaya sürüyoruz, Nuri Şahin tribünde oturuyor. İlk yarıda deplasmanda oynayan biz gibi sahadayız rakip daha saldırgan ve her zamanki gibi kornerden gelen topta golü yiyiyoruz. İkinci yarı birşeyler kafaya dank ediyor Semih forvete geçiyor ardından kısa sürede 2 gol ama rahat bize haram sürekli övdüğümüz Onur ilk goldeki gibi 2 oyuncumuzun üzerine çıkıp topu almak istiyoruz ve rakip stoper golü kalemize 2. kere atıyor. Hiddink bu kadro seçimi ile giderse ve sahaya bu oyun planını temel alarak çıkarsak bu grupta işimiz dünya kupası elemelerindekinden  farklı olmaz. Belçika'ya geçen elemelerde 5 puan bırakmıştık bu sefer ilkini aldık ancak aynı puanları başka takımlara karşı kaybedebiliriz bunun garantisi yok. Hiddink bizi finallere götürsünde götürsün adamın elindeki kadro bu yorumunu kesinlikle kabul etmem, sahada olmayanlar ve kadroda olmayanlar ile babalar gibi takım çıkarılır sahaya. 



2 maçta 6 puan sadece güzel ama ortaya konan futbol Fatih Terim döneminin kopyası şeklinde.Duran toptan yenen goller, saçma tercihler,saçma 11 ler ve sürekli diken üzerinde maç izleyen bir Türk taraftar kitlesi. Belçika'nın kadro yapısı ve oyuncu kalitesine saygı duyuyorum ancak kendi sahamızda bu kadar ahlarla geçicek bir maçı asla kabul etmiyorum. Bu yanlışlar devam ederse milli takım yeniden şampiyonalardan uzak kalır ve biz dönüşümden, devrimden, cesur kararlardan bahseder dururuz. Kısır döngüden kurtumanın tam vakti her zaman şu andır. Milli takım neresinden tutsanız elinizde kalıyor ve ilerleyen maçlar daha üzücü skorlarla sonuçlanabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder