Fenerbahçe seçimlerin ardından özellikle son 2-3 günde önemli imzalarla sezona hızlı bir giriş yaptı. Mehmet Topuz öncesi ve sonrası çokça tartışılan bir sürecin ardından takıma kazandırıldı. Bundan sonra kendisinin sadece futbola odaklanmasını umuyoruz. Bu imzanın ardından aslında bir o kadar önemli olan Ankaraspor'lu Özer Hurmacı transferi gerçekleşti ama ne hikmetse bu o kadar gürültü koparmadı. Özer'in ve Mehmet'in takıma katılması geçtiğimiz sezon sıkıntı yaşayan Fenerbahçe orta sahası için iyi haberler. Üstelik Juventus'tan Poulsen transferininde bitmiş oldugu ihtimalini göz önüne alırsak orta saha için ciddi bir sorun yaşanmıyacağı aşikar. Ancak Özer transferinde İlhan Parlak'ın yanı sıra gelecek için ümitli olduğum Özgür Çek'in de takasta kullanılmasına açıkçası üzüldüm. Ama bir yandan da oyuncunun gelişimi ve daha fazla forma şansı bulabileceğini düşünerek transferin en azından Özgür açısından olumlu olduğunu söyleyebiliriz .Kendisini umarım yeniden takımda görürüz. İlhan Parlak'ta bu transferde takas olarak kullanıldı ve Fenerbahçe'nin kronik hastalığı olan genç yetenekleri alıp onlara hiç şans tanımayarak kariyerlerine sekte vurma hastalığı devam etti. Bu konuda en önemli endişem Abdülkadir içinde aynı sonucun ufukta olması çünkü Daum genç oyuncu konusunda hiçbir zaman özenli davranmamıştır. Gerçi Türkiye'ye gelip altyapıya önem veren hoca kaç tane var o da tartışılır.
Fenerbahçe Lugano ile yolları ayırıyor bu taraftar için özellikle son derece üzücü oldu çünkü her zaman formasının hakkını veren bir futbolcuydu. Bilica-Bekir transferi ile stoper mevkii güçlendirilirken Yasin Çakmak Sivasspor'un yolunu tuttu. Orta sahaya bu kadar oyuncu alınmasına rağmen özelikle beklere takviye yapılmaması şu an için tehlike. Gerek sol bek ve gerekse sağ beke oyuncu takviyesi yapılmalı. Ayrıca sol açık içinde çok kaliteli bir isim düşünülmeli. Orta sahaya bu kadar takviye yapıldıktan sonra yabancı hakkının forvet ve kanat için kullanılması mantıklı. İlhan'ın gidişinden sonra elde yanlızca Guiza ve Semih kaldı. Sercan transferi yapılırsa bu alanda da sıkıntı aşılır ama bu bölgeye yabancı bir oyuncu alınması forvet zenginligi ve rekabet açısından daha yararlı olur.
En sevindirici gelişme Aykut Kocaman'ın yeniden takıma dönmesi. Sportif direktör kavramının net bir tanımı yapılmamış olsada kendisinin önümüzdeki yılların yapılanmasını belirleyeceği ve üç sene sonunda takımın başına geçecegi aşikar. Asıl sorun görevi boyunca kimlere hükmedebileceği ve ne kadar özgür davranacağı. Yoksa hocanın kişiliği ve futbol bilgisi tartışılmaz. Ancak bu konu basın tarafından sıkça deşilecek ve Daum-Aykut gerilimi yaratılıp buradan tiraj beslenmesi için fırsat kollanılacaktır. Tüm bunların yanında Fenerbahçe'nin belkide tarihindeki en önemli şampiyonluklarından birinin altında imzası olan ve kaybeden takımın oyuncuları için üzüldüğünü ifade edebilen bir spor adamına her zman ihtiyacımız var. Ali Şen tarafından altına imza atılan bu sürgün fermanıda böylece son bulmuş oluyor....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder