Fenerbahçe sezona güle oynaya girmek üzereyken daha önceden de alışık olduğumuz üzere fazla rahat edemeden Ersun Yanal'ı kovarak sezona merhaba dedi. İsmail Kartal'ın takımın başına getirilmesiyle geçen yıl şampiyon olan kadro yine aynı isimlerle sahada olmasına rağmen oyun anlamında yeni kurulan bir takım gibi uyum problemleri yaşamaya başladı. Diego takıma nasıl adapte olucak ile başlayan süreç, Trabzonspor deplasmanında Sow-Diego anlaşmazlığı ile şekillenip son olarak Gaziantepspor karşılaşmasında da Emenike-Emre gerginliği ile tavan yaptı. Sow'un ve Emenike'nin formsuzluklarına rağmen ilk 11 çıkmaya devam etmeleri, Webo'nun ilk 11 hakkının gasp edildiğini düşünenlerle birlikte, takımda Aziz Yıldırım'ın müdahaleleri ile şekillenen bir 11 söylentisi de mevcut. İsmail Kartal'ın henüz tam anlamıyla takım idaresini ele aldığını söylemek zor. Üstelik geçen yıl tıkır tıkır işleyen bir sistemden vazgeçmesini de anlamak güç. Daha garantici oynaması, topa sahip olmasına rağmen pozisyon ve skor üretmekte geçen yıla göre çok zorlanan bir Fenerbahçe var. Hem Trabzonspor deplasmanında hem Gaziantepspor maçında rakiplerin oyun felseleri gereği oyunu geride kabullenmeleri Fenerbahçe etkiliymiş havasını yaratıyor. Bu görüntüye rağmen Fenerbahçe hem Karabükspor hem de Gaziantepspor'a oyunun son dakikalarında gol atabildi. Daha iyi yardımlaşan ve iç saha avantajını kullanan Trabzonspor'a karşı ise bunu gerçekleştiremedi.
Fenerbahçe geçen yıldan daha geride ve rakipleri binbir zorlukla boğuşurken ısrarla o da onlara uymaya çalışıyor. Puan açısından iyi durumda olabilir ancak oyun olarak çok üst noktada diyemeyiz. İlk 11'de yaşanıcak değişiklik ve oyun planında yapılacak 1-2 hamle ile Fenerbahçe yeniden geçen sezonu yakalayabilir. Asıl sorun her maç seyircinin gözüne de sokulmaya başlanan disiplinsizlik. Oyun içinde sıklıkla tartışma ya da kısa sürede oyuna küsme. Bunun üstesinden resmi siteden oyunculara yaptırdığını zoraki açıklamalarla gelemezsiniz. Bu sorunları kısa sürede çözmeli ve oyuna odaklanmalısınız. Oyuncuların saha içerisinde dizilimden ya da oyun planın da dolayı sıkıntıları varsa bunu çözücek olan da İsmail Kartal. Basın toplantılarında oyuncuları koruyan açıklamalar yapması normal. Takım maç bitiminde bu sorunları biraraya gelerek çözmeli. Her maç bir sürtüşme yaşanarak ilerlenemez.
Son olarak değinmek istediğim isim Emenike. Felaket bir sezon başlangıcı yapmasına rağmen ısrarla ilk 11'de oyuna başlıyor. Maç içerisinde taktiksel disiplini çok düşük. Fenerbahçe'nin maaile yüklendiği bir ortamda topukla pas vermeye çalıştı. Emre gibi maç boyunca ibre 1500 gezen, senin yaptığın o top kaybını telafi etmek için geriye koşması gereken, üstelik takım kaptanı olan biriyle ağız dalaşına girdi. Tribünden gelen doğal birkaç homurdanmaya kızdı, topu takip etmeyi bıraktı, seyirci iyice sinirlenip yuhalamaya başlayınca en yapmaması gereken şeyi yapıp, bu sefer seyirci ile karşı karşıya geldi. Tüm bunlar Fenerbahçe hala gol atamamışken ve karşı kaleye yüklenmeye çalışırken oldu. Bu noktada Emenike zaten kendisi yerine ilk 11 başlaması gereken Webo ile yer değiştirdi ve soyunma odasının yolunu tuttu. Bugün de muhtemelen başkanın zorlamasıyla yanlış anlaşıldım, kazanma hırsımdan dolayı böyle oldu, özür dilerim şeklinde bir açıklama yaptı. Fazlasıyla zorlama ve gereksiz bir açıklamaydı, isteyen elbette bu açıklamaya inanabilir. Fenerbahçe'de ilk 3 hafta forma adil dağıtılmadı. Bu forma adaletinin en büyük testini ise bu hafta Akhisar karşısında vericez. İlk 3 maçında iyi bir performans sergileyen Mert Günok kaleyi Volkan Demirel'e devretmek zorunda kalıcak mı? Emenike ve Sow bu performansına rağmen ilk 11 çıkmaya devam edicek mi? İsmail Kartal tam anlamıyla takıma sahip olana kadar bu sorunları gözlemlemeye devam edicez. Umarım bu sorunlar kısa sürede çözülür ve rakiplerin kaotik ortamına ayak uydurulmadan yola devam edilir. Yol bomboşken kaza yapmak pek akıl karı değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder