Uzatma dakikalarında Webo'nun attıgı gol bana 2006-2007 sezonunda şampiyonluğa yürürken en önemli galibiyetlerden olan Sakaryaspor maçını hatırlattı. Son dakika golü Fenerbahçe'ye hayat vermişti. Dün akşamki golü de biraz o açıdan tekrar tekrar izledim. İyi oynamadığımız, 2 kez geriye düştüğümüz bir maçta 3 puandan fazlasıydı bu maç. Hem takıma hem Ersun Yanal'a soluklanmaları için müthiş bir avantaj sağladı. Sezon sonunda şampiyon olucaksak ilk bu maçı ve bu golü hatırlarım.
Sivas maçının 11'i sahadaydı. Hem maçı kazanan oyunculara bir saygı hem de diğer oyunculara vazgeçilmez olmadıkları mesajı vermek için doğru bir hamleydi. Sow, Elazığspor maçında muhtemelen kadroda olucaktır ama bu maç 18 alınmamasını Ersun Yanal'ın bir güç gösterisi olarak görmek mümkün. Fenerbahçe ilk 15 dakikada çok etkili ve bol pozisyonlu etkinliğine rağmen golü bulamadı ve Kasımpaşa ilk atağında golü buldu. Caner ile frikik golünü hatırladık. Hem bu golü hem direkten dönen frikiği çok etkiliydi ve denemeye devam etmeli. Maç boyunca Webo'nun skoru getiren golleri akıllarda kaldı. Webo ve Caner haricinde vasatı aşan pek fazla isim yoktu. Volkan ve Egemen hatta Alves çok düşük performans sergilediler. Maça ikinci yarı dahil olan Alper Potuk ise hem ilk 11 başlayan Meireles, Selçuk, Holmen üçlüsünden hem de ofansif katkı anlamında Kuyt'tan daha etkiliydi. Hala ilk 11'e Alper Potuk'u monte edemeyişimiz gerçekten başarısızlık. Orta alanda tam anlamıyla doğru isimleri ve doğru dizilişleri bulamamız takımın ritm problemini de beraberinde getiriyor. Kanat dizilişine göre sahaya çıksalar dahi Fenerbahçe 3 forvetle sahada ve buna orta alanda kesici olarak kullanılan birden fazla isim eklendiğinde yaratıcılık azalıyor. Tempo ve istek geçmiş maçlara oranla arttı ancak takım savunmasındaki sıkıntılar devam ediyor. Fenerbahçe ligde Beşiktaş ile birlikte en çok gol atan (11) takım olma özelliğini taşırken yediği gollerle (7) düşme hattında yer alan Gaziantep ve Konyaspor'dan sonra geliyor. Bu uyumsuzluk uzun vadede takımın başarısını olumsuz etkiler.
Caner'in performansına ayrı bir paragraf açmak lazım. Kadlec'in kötü performansı sonrası Hasan Ali'den de beklenen performans sağlanamamış olacak ki, Caner sol bek bölgesinde denendi. Sivasspor maçı ve ardından milli takımda gösterdiği performansın ardından Kasımpaşa maçıyla tavan yaptı. Maç boyunca yaptığı bindirmeler, attığı muhteşem frikik ve Webo'nun kafasına müthiş kestiği ortalarla takım için vazgeçilmez olmaya başladı. Hem Gökhan'ın hem Caner'in bindirdiği Fenerbahçe hücumları her rakip için korkutucu olur. Caner'in topu kaptırdıktan sonra yaptığı zamansız hamleleri de kontrol altına alınırsa çok büyük bir kazanım olduğunu söyleyebiliriz.
Fenerbahçe iyi oynamamasına rağmen galibiyeti aldı ve 4 maçta 3. galibiyetini alarak Beşiktaş'ın arkasına yerleşti. İlk hafta kaybedilen Konyaspor maçı da kazanılmış olsa ki, 2-0'dan maçı kaybettiğimizi ve Konyaspor'un o maçtan sonra 3 maçını da kaybettiğini ve muhtemelen sezon sonunda küme düşeceğini varsayarsak mükemmel bir lig başlangıcı denilebilirdi. Fenerbahçe hala iyi oynamıyor, çok gol yiyiyor, rakibe pozisyon veriyor, takım dizilişi ve oyuncu tercihlerinde problemler var ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen iyi bir durumda. Sorunlarını çözmeye başladığında daha iyi bir Fenerbahçe izliyeceğiz burada görev Ersun Yanal ve oyunculara düşüyor. Elazığspor maçıya seriye devam etmek lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder