İlk maçta son dakikada gelen penaltı bize avantaj sağlamıştı, rövanşta takımın ne yapıcağı merak ediliyordu. İlk maçta oyuna girdikten sonra Fenerbahçe'nin görünümünü değiştiren Sow ve Baroni ilk 11'de idi. Emre ve Alper kenara gelmiş, Ersun Yanal hücümda Fenerbahçe'nin bilinen 3'lüsüne dönmüş ve Kuyt'ı sol açık oynatmaktan vazgeçmişti. İlk maça göre Topal, Bruno Alves ve özellikle Volkan kaldıkları yerden devam ediyorlardı. İlk pozisyonda kalemizde golü görmemize rağmen Meireles ile golü erken bulmamız oyunu dengeledi. Ardından eski düzene döner dönmez işlemeye başlayan Kuyt-Sow-Webo işbirliği ile goller geldi ve skor birden 3-1'e geldi. Özellikle Sow'un attığı gol üst sınıftı. Meireles sakatkanıp çıkana kadar Fenerbahçe sahada iyi gözüktü.
İkinci yarı Salzburg'un daha fazla yükleneceği aşikardı. Meireles'in yerine oyuna dahil olan Alper Potuk henüz ısınma turlarında. Fenerbahçe ikinci yarı rakibe çok fazla pozisyon verdi ancak bu pozisyonların büyük bir çoğunluğunda ilk maçta olduğu gibi Volkan Demirel kalede devleşti ve Salzburg kendisini umutlandıracak golü bir türlü bulamadı. Fenerbahçe ikinci yarı oyunu kontrol edemediği gibi ilk yarının aksine rakip kale önünde de etkili olamadı. Rakibin özellikle Kadlec ve Mehmet Topuz'un savunduğu her iki kanata yüklenmesi ve sayısız pozisyon bulması maçın öne çıkan noktalarıydı. Ön alan ne kadar uyumlu ve skorer ise arka taraf Volkan ve Alves haricinde uyumsuz ve etkisizdi. Hem Topuz hem Kadlec hem de Yobo her iki maçta da iyi niyetlerine rağmen sırıttılar. Bunların uyumsuzluğu ve oyun kuramaması nedeniyle Mehmet Topal sıklıkla defansın arasına girmek zorunda kaldı. Her iki maçta ayakta kalan önemli isimlerdendi. Gökhan Gönül'ün yokluğu hücum aksiyonlarımızı olumsuz etkiledi ancak defans hattında yaşanan bu uyumsuzluk sadece Gökhan'ın yokluğu ile açıklanamaz. Mehmet Topuz iyi niyetine rağmen Gökhan'ın yedeği olucak durumda değil buraya acilen bir transfer şart.
Fenerbahçe bu turu biraz tecrübe biraz form tutmuş 2-3 oyuncuyla geçmesini bildi. Play-off eşleşmelerinde seri başı olmadığımız için eşleşiceğimiz rakiplerin gücü ortada. Bu rakiplerin kadro kalitesi ile Salzburg'tan daha iyi durumda olucaklarını şimdiden söyleyebiliriz. Bu turu geçip Şampiyonlar Ligine kalmak istiyorsak özellikle takım savunmamızı geliştirmemiz gerekiyor. Salzburg maçlarının toplamında verdiğimiz pozisyonları play-off turundaki herhangi bir takım affetmez. Volkan'ın bu formu sonsuza kadar devam etmiyeceğine göre Süper Kupa ile başlayan ve play-off turunda ilk maçı oynuyacağımız süreye kadar takımı bir tık yukarı taşımamız ve rakibe verilen pozisyonları minimize etmemiz gerekiyor. Önümüzdeki tur pardon deme şansımız yok, hem kondüsyonumuzu hem takım oyunumuzu geliştirmeliyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder