Trabzon deplasmanlarında uzun zamandır rahat oynuyoruz, bu maçta aynı tarife ile devam etti. Hasan Ali yeniden kadroya girdi, Emre orta sahada yerini aldı ve maç boyunca muhteşem bir Mehmet Topal izledik. Fenerbahçe henüz 30. saniyede Sow ile gole yaklaştı ancak başarılı olamadı. Bu dakikadan sonra Trabzonspor oyunu dengeledi ve Bekir'in hatalı geri pasının devamında çizgiyi geçip geçmediği tartışmalı olan bir pozisyon yakaladı. Fenerbahçe hızla orta saha etkinliğini ele geçirdi ve Kuyt'ın muhteşem indirdiği top Bamba tarafından kendi ağlarına yollandı. Bu golden maçın sonuna kadar oyun tamamen Fenerbahçe'nin kontrolünde geçti ve Baroni ve Gökhan'ın golleriyle rahat bir galibiyet aldık. Maçın gergin atmosferine rağmen Fenerbahçe aynı geçen yılki gibi sakin oldu, ayağa pasla ve takım halinde yardımlaşarak maçı tamamladı. Trabzonspor taraftarı skorun erken ortaya çıkmasının ardından hemen kulüple ve yönetimle uğraşmaya başlayınca Fenerbahçe için ortada bir tehlikede kalmadı.
İkinci yarı Sow ve Webo kenara alınarak perşembe Bate maçı öncesi biraz daha dinlenmeleri sağlandı. Ziegler bu sefer kadro dışı kalan isimdi, Hasan Ali 2-3 maç kadroya girememesine pek kafaya takmış gözükmedi. Egemen ve Bekir'in uzun zaman sonra uyumu iyiydi. Kuyt'ın enerjisi ve Emre-Topal ikilisinin uyumu ve performansı ayrıca takdir edilmeli. İkinci yarı deplasmanda galibiyetler gelmeye başladı ve takımda zihinsel bir değişim varmış gibi gözüküyor. Bu şekilde devam etmesi Galatasaray'ı da baskı altına alıcaktır. İçeride Elazığspor ve Sivasspor maçlarında galibiyet alınamadı, önce Bate ardından Kasımpaşa maçları iç sahada kazanıldığında güneş tam tepeye gelir. Takımın yardımlaşması, oyunu ve isteği bu seviyede devam ettiği takdirde taraftarın çok sorun ediceğini sanmıyorum. Arada yine puan kaybedilebilir ancak bu mücadele asla bırakılmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder