17 Nisan 2012 Salı

Fenerbahçe 2 Trabzonspor 0

Son zamanlarda izlediğim en iyi Fenerbahçe sahadaydı. Emre ve Alex'in takıma dönüşüyle daha üretken ve topa daha fazla sahip olan bir Fenerbahçe izledik. Bunun üstüne yapılan pres ile  zaman zaman geçen sezonun ikinci yarısında gördüğümüz iyi oyunu yeniden gözlemledik. Her zaman söylediğim gibi takımın bunu yapıcak gücü ve kalitesi var ancak bazı maçlarda özellikle deplasmanlarda bunu hiç yapmıyorlar ve Galatasaray ile şu an yaşadığımız puan farkının temel sebebi bu. Sow ile girilen ilk pozisyon ardından Gökhan'ın direkte patlayan şutu ile gol geliyorum diye bağırırken Baroni bu sene benim senem diyerek uzaktan müthiş bir şutla takımı 1-0 öne geçirdi. Bu ana kadar Trabzonspor'un en yakını 25 metreden olmak üzere 3 şutu dışında etkinliği yoktu. Şenol Güneş belkide ilk defa adam adama savunma yaptırdı ve Alex'i maç boyunca Zokora tuttu, daha doğrusu tekmeledi. Zokora'nın yanındaki Colman'da oyundan düşünce Fenerbahçe orta alanda istediği gibi top çevirmeye ve atakları rahatlıkla ters kanada çevirip karşı kale önünde etkili olmaya başladı.  

Fenerbahçe'nin maç boyunca Bekir'in sürekli geri pas yapmasını saymazsak aksayan bir tarafı yoktu. Oyunun tamamını kontrol etti ve daha kolayını kaçıran Sow maçın en iyisi Baroni'nin asisti ile Trabzon'un ipini çekti. Taraftarın hem stadta hem televizyon başında rahat rahat ve zevk alarak izlediği bir maç olduğu konusunda herkes hemfikir. Trabzonspor'un kötü oyunu nedeniyle Fenerbahçe'nin bu kadar iyi gözüktüğü şeklindeki yorumlara katılmıyorum çünkü Trabzonspor'u bu kötü oyuna zorlayan, pas bağlantıları kesen ve takım haline pres yapan Fenerbahçe idi. Play-off sürecine moralli ve iyi bir futbolla başladık. Kalan 5 maçımızı kazandığımız takdirde şampiyonluğumuz garanti. Dün akşam oynanan Bjk-Gs maçıda bir kez daha gösterdiki Bjk ve Trabzon bu yarışta yoklar ve en önemlisi Fenerbahçe'ye karşı gösterecekleri performansı, Gs'ye karşı göstermiyecekler. Belki Bjk, dün yaşanan olaylar nedeniyle biraz asılabilir ancak onlarında takım halinde Gs'nin çok gerisinde kaldığını söylemeliyiz. Fenerbahçe'nin uzun yıllardır yaptığı en önemli iş hedef maçlara iyi konsantre olmak ve deplasmanlarda kazanarak rakiplerini bitirmek. Bu açıdan önümüzdeki hafta Telekom'da alınacak bir Galatasaray galibiyeti takımı ateşleyeceği gibi Galatasaray'ın arkasındaki abartılı rüzgarın da sönmesine neden olucaktır. Bu haftayı en iyi şekilde geçirip, haftaya yapacağımız iş yalandan penaltı ve ofsayttan gol atmadan sahada gözükmeyen Galatasaray'ı yenmek. Beşiktaş maçının ikinci yarısındaki gibi oyunun kontrolünü Fenerbahçe'ye bırakırlarsa gol atmamamız mucize.Doğru takım ve taktikle deplasmanda galibiyet hayal değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder