Galatasaray'ın, Eskişehir deplasmanında mucizeler eşliğinde puan kaybı yaşamasının ardından maçın önemi 1 kat daha arttı. Zaten yenmek zorunda olduğumuz rakibimiz karşısında bu fırsatı bir kez daha geri çevirmemeliydik. Yobo süprizi haricinde sahada ideal isimler ve dizilişle yer aldık. İlk düdükle birlikte rakip sahada çoğalan, özellikle Gökhan Süzen'in kanatından iyi bindirmeler yapan bir Fenerbahçe vardı sahada. Golü Webo ile bulduk ancak yan hakemin hayli esnek ofsayt tanımlamasının kurbanı olduk. Yılmadık oyunu devam ettirdik bu sefer Sow ile golü bulduk ve öne geçtik. Yine aynı şey oldu golü bulur bulmaz, motorlar durdu. Beşiktaş'ın üstüne yüklenmeye devam edip fişi çekmek yerine beklemeyi tercih ettik ve hakemin zorlama bir el kararı sonrası maçın en çok çalışan adamı Kuyt'ın kendi kalemize attığı golle durum 1-1'e geldi. İkinci yarı Beşiktaş morallenmiş ve taraftar desteğini arkasına almıştı. Niang ile golü buldular ve dirençleri bir üst seviyeye çıktı. Ardından cevap çok çabuk gelince ibre yeniden ortaya geldi.
Fenerbahçe ısrarla gol aramaya ve galibiyet peşinde koşmaya devam etti. Değişiklikler ile orta alan Beşiktaş'a bırakmasına rağmen karşı kalede etkili olmaya devam ettik. Hatta son dakikalarda arka arkaya kazanılan kornerlerde ısrarla ve acele ederek pozisyonu kullandık ve Beşiktaş kazandığı topla aynı Antalyaspor'un bulduğu gol gibi golü bularak maçı 3-2 kazandı. Fenerbahçe bu maçı kaybetmek istemese ya da genel Aykut Kocaman eleştirilerinin en önemli argümanı olan beraberliğe yatsaydı, bu maçtan puan alırdı. Ancak daha önceleri özellikle Elazığ ve Sivasspor maçları ile Karabükspor maçlarında saçılan puanlar nedeniyle Fenerbahçe lideri yakalamak ve risk almak zorunda. Bu durumda olmasından kendi sorumlu ve bu durumdan kurtulmak için son dakika riskini aldı. Fenerbahçe golü bulsa ya da maç berabere bitse şu an hakemin abuklukları konuşulacaktı. Son dakika golü Beşiktaş'ı göklere çıkardı. Böyle yenilmesi Fenerbahçe için bence olumlu bir durum. Hücumu düşünmek, gol aramak bu takımın ana felsefesi olmalı. Bu maç kaybedilmiş olabilir ama bu karakter kazanıldığında tek maçın getirisinden daha büyük bir hazine ile karşılaşıcaz.
Fenerbahçe an itibariyle Galatasaray'ın 7, Beşiktaş'ın 1 puan gerisinde. Özellikle şampiyonluk için fazla şansı olduğunu söyleyemeyiz ancak sonuna kadar risk almaya ve mücadele etmeye devam etmeli. Ben Beşiktaş'ın bırakın şampiyonluğu, ligi 2. sırada bile bitiremiyeceğini hala iddaa ediyorum. Aynı şey, ikinci yarı futbol adına ortaya birşey koyamayan Galatasaray içinde geçerli. Puan kayıpları onlar içinde devam edicektir. Fenerbahçe hafta içi deplasmanda çok organize ve sert bir rakibe karşı hayati bir maç oynuyacak ve dönüşünde kendi evimizde olmasına rağmen ligin en önemli takımlarından, puan sıralamasında 3 puan gerimizde olan Bursaspor ile karşılaşıcak. 1 hafta içinde işler yeniden yoluna girebileceği gibi tamamen berbat bir duruma da gelebilir. Kadro nasıl reaksiyon vericek bu son dakika golüne bilmiyorum ama son dakika gollerini aramaya her zaman devam etsin, tek isteğim bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder