31 Ağustos 2012 Cuma

Uefa Avrupa Ligi

Fenerbahçe, Uefa Avrupa Ligin'de C grubunda; Marsilya, B.Mönchengladbach, AEL Limassol ile eşleşti. İlk iki takımın kadro yapıları ve Avrupa tecrübelerini düşünürsek  zor bir gruba düştük. Buna bir de Güney Kıbrıs takımı eklenince hem tarihi, hem siyasi hem de zor bir deplasmana gidicek olmamız nedeniyle Fenerbahçe'nin işinin zor olduğunu söyleyebiliriz. Şampiyonlar Ligi öncesi yaptığımız maçlarda ortaya koyduğumuz performans ile bu gruptan çıkmamız zor. Vites arttırmalıyız yoksa yeni yılda Avrupa'da olamayız.


26 Ağustos 2012 Pazar

Fenerbahçe 3 Gaziantepspor 0

Dert bitmiyor, sorun bitmiyor, rahat bu takıma batıyor. Alex'in yedek kalması, ardından Gaziantepspor maçında 18 kişilik kadroya alınmaması, hem bu maçın hem Şampiyonlar Liginin önüne geçti. Bu sefer sahaya çıkan kadroda Baroni'de kesik yemiş, Krasiç ters kanatta olmasına rağmen ilk 11'de yerini almıştı. Maça istekli başlayan Fenerbahçe orta alanda defansif özellikleri daha fazla olan 3 oyuncusuyla pres yapmaya ve etkili olmaya başladı. Ancak çok kısa bir süre devam ettirilen bu etki sol ve sağ ön oyuncuların geriye dönmemeleri ile birlikte sona erdi. Özellikle Hasan Ali Kaldırım, ilk yarı Krasiç, ikinci yarı ise sol önde oynayan Sow'un  geri dönmemesi nedeniyle sıkıntı yaşadı. Krasiç, Sow, Kuyt üçlüsü hücum etkinliğini ve hızını arttırırken, Kuyt haricindeki diğer iki isim defansif zaafları nedeniyle takım savunmasını zaafa uğrattı. Bu dakikalarda hem sol hem sağ kanattan etkili gelen Gaziantepspor'a karşı direnen tek isim Mert Günok'tu. Süper kupa ve milli maçlarda yediği gollerle gündeme gelen ve yetenekleri sorgulanan Mert, Fenerbahçe kalesinin ne kadar emin ellerde olduğunu bu maçta kusursuz oyunu ile ispatladı. 

Mert'in ardından sahanın en çalışkan oyuncusu bir diğer tartışılan isim Mehmet Topal'dı. İlk golü el bağlantılı atsa dahi maç boyunca dinamizmi ve top kapma yeteneği üst seviyedeydi. Fenerbahçe 1-0'dan sonra kalesinde ikinci yarıda pozisyon vermeye devam etti. Sahada takım halinde sergilenemeyen savunmaya, yerleşme ve kademe hataları da eklenince Gaziantepspor beklediğinden de fazla pozisyon buldu. Caner'in sol kanata geçmesiyle asıl yerine dönen Sow, maçın en kusursuz adamlarından (ki bu her maç olmaz) Selçuk Şahin'in asistinde golü bulunca maç bitti. Fenerbahçe bu golden sonra karşı kalade daha fazla etkili oldu ve maç boyu bindirmelerini bir türlü asist ya da gol ile bitiremeyen Hasan Ali Kaldırım'ın asisti ve (sarı saçlarından sen sorumlusun) Kuyt'ın attığı golle maçı 3-0 kazandı. Mert, Topal, Kuyt ve ters kanatta oynamasına ve geri dönüşlerde sorun yaşamasına rağmen Krasiç ile  şark hizmetini sol açıkta tamamlayan Sow iyiydi. Selçuk Şahin kendisini aştığı bir maç oynarken, oyuna girdikten sonra sahada Alex kadar bile koşmayan, Alex mevkisinin çakması Baroni'nin oyunu bu takıma yakışmıyor. Defansif özellikler için bu bölgede tercih edilen Baroni'nin defansa sıfır katkı ile bu noktada devam etmesi imkansız. Maça öncesi en büyük tartışma konusu olan Aykut Kocaman-Alex gerginliği maça da damgasını vurdu. Taraftarların, 'Aykut Söyle, Alex Nerde' tezahüratına Aziz Yıldırım müdahale etme ihtiyacı duydu ve nur topu gibi bir anons muhabbetimiz daha oldu. Bu olay Pazartesi saat 14.00'de Aziz Yıldırım ile Alex arasında yapılacak görüşme ile sonlanıcak gibi duruyor. Takım iyi oynamadan ve çokça sorunlarla 3-0'lık bir galibiyet ile Spartak Moskova maçını beklemeye başladı. Önce Pazartesi günü Alex için, ardından Çarşamba günü Fenerbahçe için dananın kuyruğu kopucak. Her halükarda taraftar ve en önemlisi Fenerbahçe yıpranıcak.

21 Ağustos 2012 Salı

Spartak Moskova 2 Fenerbahçe 1

Maça çok fazla defansı düşünerek hatta Alex'in bölgesinde Baroni'yi oynatarak başladık. İlk yarının belli bir bölümü hariç iyiydik, özellikle Mert Günok son iki maçını unutmuş şekilde kalede güven veriyordu. Yobo'nun antreman eksikliğine rağmen defansı toparladığını söyleyebiliriz. Kuyt maç boyunca koşan, mücadele eden ve takımı önde baskı konusunda cesaretlendiren isimdi. Sow'un muhteşem asistinde bu maçta da golü yazdı. Bu senenin en iyi transferinin Kuyt olduğunu şimdiden söyleyebiliriz. Golü bulduktan sonra en büyük eksikliğimiz olan konsantrasyon eksikliği sonrası çok ama çok basit bir gol yedik ve maç 2-1 Spartak Moskova'nın galibiyeti ile bitti. Alex'i kesip Baroni'yi onun bölgesinde oynatmak umarım tek maçlık bir stratejidir zira Alex'in yerine Baroni'nin oynamasıyla Fenerbahçe'nin savunma direncinin artacağı büyük bir yalan. Üstelik Alex ile Baroni'nin hücuma sağlayacağı katkı, kıyas kabul etmez. Bu maçta Alex ilk 11 başlasa yine 2-1 yenilsek savunma anlamında değişen birşey olmazdı ama hücum performansımız çok farklı olurdu.

Spartak kalesine iki kez gittik biri gol oldu diğerinde Baroni'nin kafasını kaleci zorlukla çıkardı. İstanbul'da daha hücumcu bir 11 ile etkili olacağımızı düşünebiliriz ancak aynı şekilde Spartak Moskova'nın daha fazla boş alan bulacağınıda hesaplamak lazım. Yobo'nun yeniden takıma katılması ve Krasiç'in transferleri için çok zaman kaybedildi ve özellikle Krasiç'in takıma uyumu gecikmiş vaziyette. Sol bek Hasan Ali Kaldırım önünde oynayan Sow'un iyi niyetine ve geriye ilk yarıda sıkça gelmesine rağmen çok fazla sırıttı. Hasan Ali'nin önünde rövanşta Caner'in oynaması ofans-defans dengesi açısından önemli. İkinci maçta daha fazla topa sahip olmalı, daha fazla hücum etmeli ve bu maçta belli bölümlerde uyguladığımız presi maç boyunca devam ettirmeliyiz. Aykut Kocaman'ı itibarsızlaştırma ile başlayan, Aykut Kocaman-Alex geriliminden!! beslenmeye çalışan bir medya operasyonun da umarım tüm Fenerbahçeliler farkındadır. Her maç Fenerbahçe ile ilgili tek eleştirim oyunu fazla kabullenmesi, sahasına çekilmesi. Bunu aşsa, daha fazla hareketlenip skoru bulacağına şüphem yok. İstanbul'da bulacağımız erken gol, Vaslui deplasmanındaki gibi turun anahtarı.

10 Ağustos 2012 Cuma

Şampiyonlar Ligi Play-Off

Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi Play-Off turunda rakibi Spartak Moskova oldu. Fenerbahçe ilk maçı 21 Ağustos'ta Moskova'da oynuyacak. Rövanş maçı ise 29 Ağustos'ta Şükrü Saraçoğlu'nda oynanıcak. Emenike, Rusya'ya vizelerin kalkması, Krasiç'in yeniden Rusya'ya dönmesi falan filan derken iyi ekmek çıkar bu eşleşmeden. Fenerbahçe bu turu geçmek istiyorsa Vaslui maçının bir kadame üstüne çıkması gerekiyor. Hayırlı olsun Rusya aman Spartak Moskova herkese. Bu arada eski kaptan Ümit Özat'a da selam çakalım.''Spartak'ı Spartak'ta yeneriz''.

9 Ağustos 2012 Perşembe

Vaslui 1 Fenerbahçe 4

İlk maçın sonunda ortaya konan futbolla Fenerbahçe'nin deplasmanda turu geçme şansının % 40 olduğunu söylemiştim. Fenerbahçe'nin deplasmanda erken gol bulmasının rakibi panikleteceğini ama asıl sorun bunun nasıl olacağı konusundaki belirsizlikti demiştim. İlk maça göre sol açık bölgesinde Stoch yerine Caner, sağ kanatta Kuyt'ın forvet bölgesine kayması ile Mehmet Topuz yer aldı. Sakatlığı nedeniyle Mehmet Topal'ın yerine Selçuk Şahin formayı kapmıştı. Fenerbahçe maça oldukça istekli ve özellikle Gökhan'ın sağ kanat bindirmeleri ile etkili başladı. Gökhan'ın, Kuyt'ın pasıyla hareketlendiği ve arka direğe kestiği topta Caner golü bulunca işler yoluna çok kolay girdi. Fenerbahçe'nin  golden sonra girdiği rehavet halleri yine devreye girince 3 dakika içinde Vaslui, golü felaket bir defans hatası zinciriyle buldu. Bu dakikadan ilk yarının son dakikasında Selçuk Şahin'in kaçırdığı akıl almaz gole kadar Vaslui aynı ilk maçta olduğu gibi oyunu yönlendiren, ön alanda yaptığı presle Fenerbahçe'yi ileriye çıkarmayan ve genel gidişat olarak tura yakın taraftı. 

İkinci yarı Fenerbahçe golü yemeden bir gol bulma arayışında maça başladı. Maç genelinde felaket bir performans gösteren Rus hakem öncesinde faul olmayan bir frikikte elle oynama sonucu penaltıyı çaldığında ibre tamamen Vaslui'ye döndü. Penaltı kararının ardından ekrana gelen Aykut Kocaman'ın sıkıntısı her halinden belliydi. Geçen sezon kaldı yerden devam eden Volkan Demirel penaltıyı kurtarınca maç dakikasında değişti. Fenerbahçe biraz daha istekli hücum etmeye özellikle Mehmet Topuz-Gökhan Gönül ile sağ kanatta sıfıra inip kesilen ortalarla etkili olmaya başladı. Maçın en önemli performansını gösteren Gökhan'ın verdiği pas sonucunda Dirk Kuyt inanılmaz düzgün bir vuruşla golü yapınca Vaslui karşısında ipler tamamen Fenerbahçe'nin eline geçti. Ardından Kuyt'ın bu sezon çokça izleyeceğimiz fırsatçılık gollerinden birisi gelince Vaslui tamamen havlu attı. Geriye kalan sürede Mehmet Topal ve Sow oyuna dahil olarak hem süre kazanıldı hem de attığı muhteşem gol ile medyanın suni gündemlerle moralini bozduğu Sow. 

Fenerbahçe bu turu geçerek cuma günü çekilecek kura ile rakibini beklemeye başladı. Her iki maçın ilk yarıları felaket bir Fenerbahçe izlerken, ikinci yarılar ise bunun tam tersine goller bulan ve iyi bir performans ortaya koyan Fenerbahçe izledik. Yobo ve Krasiç'in takıma katılması ile bir derece daha güçlendik ancak takımın orta alan sıkıntısı hala var. Özellikle önde pres yenildiği zaman bu hamleye karşı takımın bir planı yok ya da var uygulayamıyor. Aykut Kocaman'ın istediği düzey için Fenerbahçe'nin daha hızlı ve daha dikine paslaşması, bu akşamki sağ kanat gibi sol kanattan da etkili ataklar geliştirmesi gerekiyor. Kuyt takıma çabuk adapte oldu, Yobo takımı zaten tanıyor, Egemen ve Hasan Ali Kaldırım'ın da performansını takıma yeni katılmalarına rağmen yeterli buluyorum. Orta alan sorunu bana kalırsa takım içerisinde çözülecek durumda değil, buraya yapılacak üst düzey bir hamle hem ligi hem Avrupa mücadelesini doğrudan etkiliyecek. Vaslui sahasında yenilmiyormuş geyiğini bir kenara bırakırsak, takımın önümüzdeki turda daha dikkatli ve istekli olması gerekiyor. Skor iyi ancak oyun henüz mükemmel değil.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Fenerbahçe 1 Vaslui 1

Sezonun resmi olarak açılışı ve başkanın dönüşünü düşündüğümüzde daha heyecanlı ve daha mücadeleci bir takım izleme hevesim vardı. Yapılan transferlerden genç Salih haricinde diğerleri sahadaydı. Forvette Kuyt mı Sow mu derken Semih yer aldı. Maçın başları klasik denge futboluyla geçerken ilerleyen dakikalarda Vaslui'nin daha hazır ve istekli olduğu ortaya çıktı. İlk yarının sonuna kadar Vaslui çok da zorlanmadan Fenerbahçe kalesinde 3-4 pozisyon buldu. Young Boys ve Paok mücadelelerinden sonra alışkanlık yapmış olabilir ama o maçlara nazaran sahada yer alan kadro daha iyi ve daha hazırdı. Fakat bu kağıt üzerindeki iyilik sahaya yansımadığı için son dakikada gelen gol olmasa Fenerbahçe sahadan mağlup ayrılacaktı. İlk yarı sonunda, sadece faul yapan Semih kenara gelirken Mehmet Topuz sahaya sürüldü. Kuyt'un merkeze alındığı bu düzende ilk yarı yenilen fırçanın etkisiyle Fenerbahçe rakip kalede daha etkili olmaya başladı. 


Fenerbahçe özellikle Egemen ve Bekir'in defansta iyi bir uyum sergilediği anlarda orta alanda hem Baroni hem Mehmet Topal'ın oyun kuramamaları nedeniyle maça tam anlamıyla hakim olamadı. İkinci yarı ilk yarıdaki kadar etkili olamayan ve pozisyon bulamayan Vaslui, buna rağmen Mehmet Topal'ın geri pasında topu ıskalayan Egemen'in hatası ile 1-0 öne geçti. Acilen yapılan Sow değişikliğine rağmen ikinci yarı yapılan Mehmet Topuz,Caner ve Sow hamlelerinin maçın gidişatına bir etki yapmadığını söyleyelim. Son dakikalarda Alex'in ortasında Bekir tam bir forvet bitiriciliği kokan kafa vuruşu ile maçı 1-1'e getirdi. Bu gol, hazırlık maçları ile gözüken ve Vaslui maçı ile resmileşen Fenerbahçe'nin gol sorununu da tescillemiş oldu. Orta alanda hücum başlatamayan Topal-Baroni ikilisine sol kanatta çok kötü oynayan Stoch'da eklenince Fenerbahçe özellikle ilk yarıda durma noktasına geldi. Alex geriye gelip oyun kurmaya çalışırken sert faullere maruz kaldı ve hakemin maç boyunca süren dengesiz yönetimi nedeniyle faul bile alamadı. Fenerbahçe'nin geçen yıldan kalan maç 3 saat sürücekmiş havasındaki rahatlığı ve ön elemelerde rakibi küçümseyen havası yine başına sorun açtı. Young Boys ve Paok gibi takımlara karşı zorlanan ve elenen bir takımın sert bir ligi ikinci bitiren ve ligi kendisinden daha önce başladığı için hazır olan ve takım oyunu oynayan bir takımı küçümsemesi son yıllarda yaptığı 3. hata. Geciken orta saha transferi takımın elenmesine neden olucak düzeyde. Bu turu ve play-off'u geçip gelen parayla transfer yaparız mantığı yanlış. Yapılacak üst düzey bir orta saha transferi hem şampiyonlar ligi hedefini kolaylaştırıcak hem de yeni sezonda takıma yapacağı katkı ile önümüzdeki yıl şampiyon olunduğu takdirde takımı ön eleme beceriksizliğinden kurtarıcaktı. Geçen yıl Fenerbahçe'nin pardon deme şansı vardı ama bu yıl bu çok geçerli bir mazeret değil. Daha akıcı ve üretken bir Fenerbahçe yaratılıp, Vaslui gibi görece alt sınıf takımların geçilmesi gerekiyor. Bu akşam oynanan oyun ile Fenerbahçe'nin Romanya'da turu geçme şansı %40. Erken gol işleri rahatlatabilir ve Vaslui'yi panikletebilir ama tersi hem maçın hem turun Fenerbahçe adına kaybıdır. Uefa'nın eleme organizasyonlarında en önemli olay deplasmanda atılan goldür. Vaslui bunu başararak ilk maçın sonunda avantajı ele geçirdi, golü son dakikada stoperi ile bulan Fenerbahçe deplasmanda bunu yapabilecekmi,işte sorun bu.