9 Nisan 2011 Cumartesi

Eskişehirspor 1 Fenerbahçe 3

Geçen haftanın kadrosundan tırpanı yiyen isimler Özer ve Semih idi. Dia'nın sakatlığı nedeniyle orta sahanın solunda Stoch hamlesini beklerken Aykut Hoca kimsenin beklemediği Caner kozunu kullandı. Öyleki maç öncesi Fenerbahçe'yi yakından takip eden muhabirler bile Caner sol bek mi yoksa sol açık mı oynayacak emin değillerdi. Emre'nin takıma dönüşü ile herkes mevkisine geri dönmüş ve takım çıkış yakaladığı dönemki kadro yapısında kavuşmuştu. Tüm bu olumlu haberlere rağmen Eskişehir deplasmanının zorluğu ortadaydı ve ilk golü defansında uyuduğu bir anda çok erken bir şekilde Batuhan'ın kafası ile ağlarımızda gördük. Bu dakikada bende oluşan duygu işlerin zorlaşacağı ve maçı çeviremiyeceğimiz düşüncesiydi ama takım bu gole o kadar çabuk cevap verdi ki maç bir anda lehimize döndü. Caner belkide kendisini parlatan sol açık mevkisinde seneler sonra ilk kez oynamasının acısını çıkarırcasına sol kanattan aldığı topa içeri girdi ve kaptan ile yaptığı verkaç sonrası üstelik sağ ayağı ile golü yaptı. Eskişehir'in golüne verilen bu erken cevap morallenmemizi ve oyuna asılmamızı sağlarken hemen akabinde Eskişehir şoku atlatmadan yine kaptanın pası ile Niang skoru 2-1'e getirdi ve Eskişehir büsbütün çöktü. 

Eskişehir yediği gollerle oyundan kopmasına rağmen Fenerbahçe öne geçtiği süreçte takım halinde topun arkasında durmayı sürdürdü ve skoru koruma gayretinde idi. İkinci yarı Sezer'in oyundan çıkması ile zaten az olan yaratıcı oyuncu sayısı iyice yok olan Eskişehir daha çok Batuhan'ı topla buluşturmaya çalıştı. Fenerbahçe ise yakaladığı kontrataklar ile gol bulmaya çalıştı. Bülent Uygun son olarak Ümit Karan'ı oyuna alarak forveti çiftledi ve tüm riskleri göze aldı. Maçın kırılma noktasıda bu dakikadan sonra yaşandı. Batuhan'ın kafa vuruşu direkten döndükten sonra Volkan'ın ayağına çarpıp ağlara gidebilirdi ama şans Fenerbahçe'den yana idi ve bu pozisyon hamle zamanın geldiğinin işaretiydi. Aykut Hoca öncelikle sakatlıktan dönen ve yorulan Emre yerine orta saha direncini arttırmak için Gökay'ı oyuna aldı ve hemen ardından sarı kartıda bulunan ve iyice yıpranan Niang'ın yerine Semih hamlesini yaptı. Nitekim bu değişikliklerden çok kısa bir süre sonra kapılan bir topla karşı kale önüne hızla inen Fenerbahçe, yine kaptanın muhteşem görüş açısı ile sağ kanattan bindirme yapan Gökhan'a açtığı topun ortasında Semih'in dokunuşu ile skoru 3-1'e getirdi ve fişi çekti. Son olarak gelenekselleşen Bekir değişikliği maçı tamamladık. 3 golde doğrudan katkısı olan Alex, ilk golü atan ve maç boyunca çok istekli görünen Caner ile arkaya yaslandığımız dakikalarda soğukkanlılığını asla kaybetmeyen Yobo maçın kader adamları idi. Geriye düşülen sayısız maçların birinde daha takım ayaga kalkıp puan almasını bildi ve yeniden maç fazlası ilede olsa lideriz ve zorlu bir deplasmandan 3 puan ile dönüyoruz. Yarın ben Trabzonspor'un puan kaybı yaşayacağını sanmıyorum ama Galatasaray maçı ile başlayan fikstürde puan kaybı yaşamamaları çok zor. Biz maçlarımızı kazanıp beklemeye geçelim, şampiyonluk sonunda Kadıköy'e gelicek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder