13 Mart 2011 Pazar

Fenerbahçe 2 Konyaspor 0

Maça başlarken en büyük sevincimiz Gökhan'ın yeniden yerini almasıydı ve uzun bir aradan sonra Stoch'u ilk 11'de yeniden görme fırsatı yakaladık. Buca ve Sivasspor'un galibiyetleri maç öncesi Konyaspor'u biraz daha ateşe yaklaştırmıştı ve en büyük korkum maç genelinde sertlik hamlesine başvurma ihtimalleri idi. Yılmaz Vural ile beraber üzerlerindeki Ziya Doğan toprağını atmış olan Konyaspor maç boyunca pozitif futboldan taviz vermedi. İlk yarıda klasik haline gelen ön alan presi inanın ekran başında olan beni bile zaman zaman bunaltıyor ki sahada buna fiziksel olarak cevap vermesi gereken rakip takım oyuncusu olmak asla istemem. Ön alan presi ile kapılmaya başlayan toplar Emre'nin müthiş hamlesi ardıdan gelen pasla skorda bizi öne geçiren taraftı. Geçen haftaki Gençlerbirliği maçında olduğu gibi Niang'ın gol sırasında ayağının ve vücudunun aldığı şekil forvet nasıl olur sorusuna cevap olarak gösterilmeli. Golden sonra pres ve arzu artarak devam etti ama ilk goldeki gibi akıllı paslaşmaları göremediğimiz bu dakikalarda Stoch ve Niang birçok pozisyondan yararlanamadı. 

Bu tip maçlarda en sıkıntılı durum ikinci golün gelmemesidir ki, rakibi cesaretlendiren noktada genelde burası olur. Aykut Hoca önce Stoch&Dia değişikliğini ardından ise Niang&Semih değişikliğini yaparak bu duruma müdahale etti ve Semih güzel bir vuruşla durumu 2-0'a getirdi ve maçı bitirdi. Bu dakikadan sonra Emre'nin yaşadığı talihsiz sakatlık maçın kötü olan tek tarafıydı umarız çok ciddi bir sıkıntı yoktur çünkü Emre bu takımın her ne kadar zaman zaman kontrolünü yitirsede en büyük ateşleyicisi ve bugün ilk goldeki payı ve maç boyunca göstermiş olduğu performans harika idi. Böylece ikinci yarının başlaması ile harekete geçen bu istek ve azim takımı üst üste rekorlar kırarak ligin zirvesine yerleştirdi. Ligin ilk yarısında oynanan oyun ile ikinci yarıda sergilen oyun arasında dağlar kadar fark var ve bu fark sahaya yansıtıldığında önüne geleni deviriyor ve umarız devirmeye devam edicek. Şimdi 9 maçlık bir galibiyet serisi ile ilk mağlubiyeti tattırmak üzere Seyrantepe'ye gidiyoruz. Ligin ilk yarısında Galatasaray düşüşte ve formsuz rehavetine kapılıp çıktığımız maçın aksine daha temkinli yaklaşılan bir derbi sürecinin bizi beklediğini düşünüyorum. Ortaya konucak bu kazanma azmi zaten Galatasaray'ı yenmeye yeterde artar bile. Bütün maç boyunca taraftarın bir dakika olsun susmadan haykırdığı tezahürat gibi: ''Fener gol gol gol, şampiyonluk geliyor''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder